Bağdat Caddesi‘nde gerçekleştirilecek olan Büyük Fenerbahçe Yürüyüşü‘ne dair açıklamalar ve bildiriler… Hazırlanıyor ve güncelleniyor! (Son Güncelleme: 21/5/2025 Saat: 10.30)
Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün kongre üyesiysen aşağıda listesi bulunan noter ve noktalardan imza kampanyası sürecini ücretsiz olarak tamamlayıp kulübümüzü seçime taşıyarak Fenerbahçe’yi başarısız Ali Koç ile başarısız şürekasının işgalinden kurtarabilirsin! Haydi, yüklen!(Son Güncelleme: 21 Mayıs 2025, Saat 08.00)
(Büyütmek için görsellerin üzerine tıklayınız…)
Ali Koç’un Fenerbahçe Spor Kulübü’nden gönderilişi! YÜKLENİYOR! (Temmuz 2025, Temsili Görünüm)
“Ali Koç, istifasını isteyen Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği’ne gece yarısı baskın yaptı. Koç’un Dernek Başkanı Emrah Tünay’a yüksek sesle tepki göstererek, “Siz beni indirmeye mi çalışıyorsunuz? Ne yapmaya çalışıyorsunuz?” şeklinde bağırdığı öğrenildi. Dernek Başkanı Emrah Tünay’dan açıklama geldi:
“ALİ KOÇ ŞAHSIMI VE DERNEK ÇALIŞANLARIMIZI TEHDİT ETTİ”
Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği Başkanı Emrah Tünay‘ın sosyal medya hesabı üzerinden olayla ilgili gerçekleştirilen açıklamada, “Dün gece saat 22.20 sularında, kulüp demokrasisine, ifade özgürlüğüne ve sivil toplumun en temel haklarına gölge düşüren son derece üzücü bir olay yaşanmıştır. Bilindiği üzere bir süredir Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği olarak camiamızın adına eleştiri hakkımızı kullanarak, ‘Geleceğe İmza’ sloganı ile başlatmış olduğumuz bir imza kampanyası bulunmaktadır. Değerli kongre üyelerimizi, tüzüğümüze ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndaki mevcut hükümlere uygun bir biçimde, kulübümüzün olağanüstü genel kurul kararı alması için imza vermeye davet ediyoruz. Ancak ne yazık ki; Sayın Başkan Ali Koç, dün akşam yönetici arkadaşları Burak Kızılhan ve Can Gebetaş ile birlikte derneğimize gelerek, şahsımı, dernek çalışanlarımızı alenen tehdit etmiş, son derece demokratik ve tüzüğümüzce belirlenmiş olan haklarımıza açıkça saldırıda bulunmuştur. Sayın Ali Koç, merkezimize girer girmez sinirli bir tavırla, ‘Yarına provokasyon hazırlıkları nasıl gidiyor?’ diyerek, dernek başkanı olarak şahsımı sordu. Kendimi tanıttıktan sonra görüşmek üzere masaya yönlendik. Ardından ‘Topladığınız imzalara inanmıyorum, sahte imza toplanıyor’ söyleminde bulunarak ‘Sizler camiayı karıştırıyorsunuz’ ifadelerini kullandı.
“SAHTE İMZALAR TOPLADIĞIMIZI SÖYLEDİ”
Tünay, Ali Koç’un kendisi ile özel olarak uğraşacağı tehdidini aldığını belirterek “Masaya geldikten sonra, kameranın göremeyeceği bir alana hareket ederek beni davet etmesi üzerine arkasından kendisini takip ederek baş başa görüşmeye başladık. Sayın Ali Koç, baş başa görüşmemizde şahsımla ilgili özel bilgiler paylaşarak, sorular sormaya başlamış; ‘Seninle ilgili her bilgiye sahibim’ imajı çizmeye çalışmıştır. Daha sonra bugün oynanacak maç öncesi ve sırasında büyük olaylar çıkması halinde bunun hesabını şahsımdan soracağını, sahte imzalar topladığımızı söyledi. Maç günü derneğimizde noter bulundurulmasına sert tepki gösterdi. Ardından ‘Dua et, başkanlığım bitmesin. Bitmesi halinde nefes aldığım sürece seninle özel olarak uğraşacağım’ tehdidinde bulundu” dedi.
“FENERBAHÇE CAMİASININ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELMİŞ BİR SALDIRIDIR”
Açıklamanın devamı ise şöyle:
Sayın Ali Koç, yedi yıllık başkanlığı sürecinde hiç derneğimize gelmemiş, birçok kulüp üyesi bulunan derneğimizin hiçbir organizasyonuna katılmamış, DERNEĞİMİZE AKREDİTASYON VERMEMİŞ, bizimle hiçbir şekilde sıcak ilişkiler kurmamıştır. Bu açıdan bakıldığında derneğimizin demokratik haklarını kullanmasını sindiremeyen Sayın Ali Koç’un dün akşamki ani ziyaretinin maksadını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Yaşanan bu baskı ve tehdit yalnızca şahsıma değil, Fenerbahçe camiasının ifade özgürlüğüne yönelmiş açık bir saldırıdır. Fenerbahçe SK; tarihi boyunca baskıya boyun eğmeyen, demokratik değerleri savunan bir kulüp olmuştur. Bu değerlere yapılan her türlü müdahalenin karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. Yaşanan olayla ilgili gerekli hukuki süreçleri başlatacağımızı, adaletin önünde bu haksız saldırının hesabının sorulması için tüm kararlığımızla mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz. Kimsenin bulunduğu makamın gücünü kullanarak gönüllülerin sesini kısmaya çalışılmasına izin vermeyeceğiz. Tüm Fenerbahçelileri sağduyulu ama kararlı bir duruşla, demokrasiden yana tavır almaya ve imza kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. (…)
Hamiş: Z. Yalçınpınar’ın tüm şiirlerini ve şiir kitaplarını https://zaferyalcinpinar.info adresinden -pdf dosyası olarak- ücretsiz okuyabilir ve arşivleyebilirsiniz.
Fenerbahçe-Beşiktaş maçına giden gerçek Fenerbahçeli’lerin üzülmesine hiç gerek yok… Ama tabiî, bugün (4 Mayıs 2025) çoğunluğu statta bulunan, bir şampiyonluğun daha kaybedilişine tanıklık eden ve Haziran 2024 kongresinde Ali Koç’a oy veren 16.900 küsur stajyer Koç Spor’lu derinden üzülerek hakikati görmeli artık…
Olan biten şey şu: Ali Koç’un ve taifesinin hayalindeki ‘endüstriyel futbol hamlesi’ bugün bir şampiyonluk daha kaybetti. Defalarca dile getirdiğimiz “çürük kaya” teorisine bir çentik daha atıldı… Bütün hikâye budur!
Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak! Kimse kusura bakmasın: Ali Koç ve taifesinin başarısızlığı yıllardır zirveden zirveye koşuyor: Mevcut rezalet “Ağrı Dağı” gibi apaçık ortada… Delfi kâhini olmaya gerek yok.
Gerçek Fenerbahçe’liler olarak gittik noterden beyanımızı verdik. Mesajımız net: Ali Koç’a güvenmiyoruz, inanmıyoruz! Ali Koç ile rantçı şürekasını kulübümüzde istemiyoruz.
Fenerbahçe Spor Kulübü‘nün kongre üyesiysen imza kampanyası sürecini tamamlayıp Fenerbahçe’yi başarısız Ali Koç ve başarısız şürekasının işgalinden kurtarabilirsin!
Ali Koç ve şürekasından -çok önce ve çok daha fazla- Fenerbahçe’ye başarı ve aidiyet sağlamış bir ailenin evladıyım. 26 Nisan 2025’te Faruk Ilgaz tesislerinin önünde “Ali Koç İstifa!” diye bağırdım. En önce santrfor Yaşar Yalçınpınar’ın (üye no: 582) emeği ve şanlı Fenerbahçe Tarihi adına! Konu bu kadar net benim için! Tüm gerçek Fenerbahçeli’lere selam olsun! Kulübünüze (ve haysiyetinize) sahip çıkın! Kalbinizin sesini dinleyin! Yüksek Divan Kurulu’na (eski adıyla Haysiyet (!) Kurulu‘na) sesleniyorum: HAYSİYETİNİZE SAHİP ÇIKIN! Ali Koç’un kemiksi ikramlarıyla ve rant unsurlarıyla kandırılacağınıza gerçek Fenerbahçeli nasıl olunurmuş, kimmiş öğrenin, araştırın! (Zafer Yalçınpınar)
KALAMIŞ’I ÇÖKÜŞE TESLİM ETMEYECEĞİZ!(sol.org.tr, 28 Nisan 2025)
Kalamış’taki marinanın genişletilmesine karşı mücadele eden Fenerbahçe Kalamış Dayanışması’nın düzenlediği panelde özelleştirme süreçlerinin birbiriyle bağlantısına dikkat çekildi. Kalamış’ın bir mahalle olduğu vurgulanırken “Kalamış’ı çöküşe teslim etmeyeceğiz” denildi.
İstanbul’un Kadıköy ilçesinde yer alan Kalamış Yat Limanı aslında Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin yani kamunun mülkiyetindeyken yapılan özelleştirme ihalesiyle 40 yıl süre ile “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirildi.
İhaleyi en yüksek teklifi veren Vahit Karaaslan kazandı. Ancak kendisi yasal süre içinde ihaleden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiremediği için en yüksek ikinci teklifi veren Koç Holding bünyesindeki Tek-Art şirketi ihaleyi aldı.
Proje hayata geçirildiğinde; mevcut durumda denizde 1.288 olan yat bağlama kapasitesi yaklaşık yüzde 50 oranında artırılarak 1.900’lere, 350 araçlık otopark kapasitesi 2 bin araçlık bir otoparka çıkarılabilecek. Karadaysa 4 bin 500 metrekarelik açık kapalı ticari alan ile turizm alanı toplamı 14 bin metrekareye çıkarılarak 3 katı büyütülebilecek.
Kalamış’taki marinanın genişletilmesine ilişkin projenin iptali için mücadele eden Fenerbahçe Kalamış Dayanışması, projenin getireceği sorunlara dikkat çekmek amacıyla bir panel düzenledi.
Dayanışmanın avukatı Onur Cingil’in moderatör olduğu panele Şehir Plancısı Prof. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, arkeolog Dr. Gülbahar Baran Çelik, eski Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, eski Kadıköy Mimarlar Odası Başkanı Arif Atılgan konuşmacı olarak katıldılar.
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması adına açılış konuşması yapan Alev Ataç 2011 yılından itibaren sürecin gelişimini özetledi. Dayanışmanın tüm canlıların haklarını korumak için mücadele ettiğini vurgulayan Ataç özelleştirmeci, neoliberal sistemin bu hakları bir bir aldığını söyleyerek şöyle devam etti:
“Bütün bu özelleştirme süreçleriyle ülkenin içine düşürülmüş olduğu borç ve faiz sarmalında ekonomik sistem çökmüş, halkın çok büyük bir kısmı yoksullaştırılmıştır. Kentlerimiz sağlıksız, insanların izole edildiği mutsuz kentler haline dönüştürülmüştür. Tüm bu çöküşler birbiriyle ilintilidir aslında, sistemiktir. Giderek daha büyüyen çöküşler zincirine dönüşmüştür. Bu etkinliğimizde Kalamış’ı neden bu çöküşe teslim etmememiz gerektiğini konuşmak; Kalamış’ın Kadıköy’ün merkezinde yaşlısı, genci, çalışanı, emeklisi, esnafı, öğrencisi, kedisi, köpeği, kuşu, kirpisi, ağaçlarıyla ve daha ayamadığımız birçok sakini ile yaşayan ve tarihi-kültürel değerlerini yaşatan bir mahalle olduğunu hatırlatmak, bunun argümanlarını değerli uzmanlarımızın söylemleri ile güçlendirmek istiyoruz.”
Daha sonra söz alan Onur Cingil, bu panelde sunulacak görüşlerin 6 Mayıs’ta görülecek olan davada Danıştay’a sunulacak olan teknik raporun detayını oluşturacağını ifade etti.
‘Proje anayasaya aykırı’
İlk sözü alan şehir plancısı Prof. Dr. Pelin Pınar Giritlioğlu, kıyı kullanım hakkı gereğince projenin iptal olması gerektiğini vurguladı:
“Anayasa 43. Maddede kıyı şöyle tanımlanır: Herkesin eşit ve serbest kullanımına açık olan ve kamu yararına uygun kullanılması gereken bir alandır diyor. Bence bu tek cümle verilen bu mücadelenin anlamını ve değerini çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Projede bir rejans var, kamusal kullanım dışı kıyı alanlarını gösteriyor. Bu anayasaya aykırı. Böyle bir maddeye dayanarak bu projenin iptal olması gerektiğini söyleyebiliriz.”
Arkeolog Dr. Gülbahar Baran Çelik, Kalamış ve çevresinde yeterli çalışma yapılabildiği durumda değerli buluntulara rastlanacağını anlattı:
“Arkeoloji sadece güzel malzeme bulmak ve o buluntuyu keşfetmek gibi algılanıyor, bu yanlış bir algı. Biz bu işi sadece bilim adamlarına malzeme hazırlamak için yapmıyoruz. Bu iş aynı zamanda insanların tümünün bulundukları bölge, ülke, şehir, dünyayla ilgili geçmişe dayalı görüşlerinin geleceğe vereceği birikime de katkısı için yapıyoruz. Dolayısıyla burada aslında sizinle Kalamış’taki tarihsel verileri paylaşmak benim için de çok önemli.”
Eski Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun konuşmasının vurgusu mücadeleye yerel yönetimlerin katkısı üzerine oldu:
“1984’te ilçe belediyesi kuruluyor. O dönem belediye başkanı bakanlıkla bir anlaşma yaparak burada bir marina yapıyorlar. Daha sonraki süreçlerde bu marina Milli Emlak’a geçiyor ve Özelleştirme İdaresi 2011’de buraya bir plan yapıyor. Planla beraber bu marinanın büyütülmesi gündeme geliyor. 2014’te biz yönetime geldiğimiz zaman buranın ihalesi yapılmış bir durumdaydı. İhaleyi alan Koç firması ve diğer firmalar ile karşı karşıya geldik. ‘Ne yapabiliriz’ sorusunu kendimize sorduk. Çünkü bu marinanın büyütülmesi ile oldukça geniş bir alan imara açılıyor. Biz öncelikle basın bildirisi, burada yapılan toplantılar ve elimizdeki bütün teknik bilgileri vatandaşlarımızla paylaştık. O dönemdeki Kent Konseyi, meslek örgütleri bu sürece katılıyor. Oldukça geniş bir mücadele alanı oluşuyor. Yaklaşık 200 bin imza toplanıyor ve dava süreçleri ile beraber plan iptal ediliyor. Yerelde yaşayan insanlarla beraber yerel yönetimin birlikte hareket etmesiyle, birinci firma ve diğerleri ihaleden çekiliyor ve bu süreç kapanıyor.
Bu marinanın büyütülmeyeceği konusunda emin bir duruma geçmişken, biz yönetimden ayrıldıktan sonraki süreçte bu iş yeniden gündeme getiriliyor. Peki ne oluyor da biz sürekli bu alanları kaybediyoruz? Bu kadar önemli bir yerde bu marinayı iki misli büyütme cesaretini birileri gösteriyor da biz Kadıköy’de yaşayan 500 bin insan -koca bir belediyemiz var, Büyükşehir belediyemiz var- bunca siyasi parti, aktivist, politikacılar olan bir yerde biz bunu engelleyemiyoruz? Bence soruyu bu şekilde sormak lazım. Bu işin siyasal ayağında sorun var. Bir ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesinin istemediği hiçbir proje gerçekleşemez. Yerel yönetimlere verilen yetkiler vatandaşlarla birlikte kullanılırsa büyük bir güç oluşturur. Bu siyasal gücün yeniden aktif hale getirilmesi gerekiyor.”
Eski Kadıköy Mimarlar Odası başkanı Arif Atılgan Kalamış’ın tarihi dokusunun değerini vurgulayan bir konuşma yaptı:
“Bu alanda tekne barınağı yapılabilir. İnsanları denizle barıştırmak için balığa çıkacak, yüzecek tekneler olabilir. Yat limanı sakin kıyılara yapılır. Çünkü eğer kamu olarak bir tesis yapıyorsanız o tesisin halka bir verdiği olması lazım, aldığı değil. Burada yaptığı tesis halktan alıyor. Buradaki gürültü, patırtı, araba trafiği gibi.”
Fenerbahçe Kalamış Dayanışması yayımladığı bildiride marinanın karada ve denizde genişlemesi durumunda oluşacak sorunları şöyle sıraladı:
Artan yapılaşma nedeniyle bölge en az 5 yıl şantiye alanına dönecek, yaya dolaşım alanları ve bisiklet yolları kapanacak; halk, sahili ve parkı spor ve sosyal amaçlarla kullanamayacak.
Mimari yapı bozulacak, betonlaşma ve bölgedeki insan ve araç yoğunluğu artacak, zaten var olan trafik keşmekeşi daha da çekilmez hâle gelecek.
Fenerbahçe ve Kalamış’ın tarihi ve sosyal dokusu bozulacak, mahalle kültürümüz yok olacak.
İnşaat faaliyetinin neden olduğu partiküller ilçe hava kalitesini daha da düşürecek. Akciğer-solunum rahatsızlıklarına neden olacak, yeşil alanlar daha da azalacak.
Uzatılacak mendirek, yapılaşma, artan tekne sayısı ve otopark yapımı sonucu hava koridorlarının kapanması, ısı adalarının oluşması ile hava ve deniz kirliliği daha da artacak, denizde ekolojik denge bozulacak, müsilaj ve kötü koku gibi sorunlar çoğalacak.
Toprak alanların azalması ile yağmur suları toprak ile buluşup yer altına inemeyecek ve su kaybı meydana gelecek.
Ayrıca, bölgenin sakinlerinden kediler, köpekler, kirpiler, kuşlar gibi birçok hayvan yuvasız kalacak.
Koç Holding imzayı attı:6.34 milyar lirayı tek seferde ödedi Koç Holding iştiraki Tek-Art Kalamış, Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın işletme hakları için imzayı attı. 504 milyon dolar karşılığında 40 yıl boyunca işletme hakkını alan Tek-Art Kalamış, 176 milyon 400 bin doları (6.338.969.280) peşin ödedi, kalan kısmını 60 ayda 5 eşit taksitle SOFR oranı + %3 eklenerek hesaplanacak faiz ile birlikte ödeyecek… (Halk TV, 5 Şubat 2025) https://halktv.com.tr/ekonomi/koc-holding-imzayi-atti-6-34-milyar-lirayi-tek-seferde-odedi-911620h
(1 Şubat 2025 tarihli Basın Açıklaması’nı okumak için görsellerin üzerlerine tıklayınız….)
Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’nın 40 yıllığına “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi onaylanmış, ihaleyi Vahit Karaaslan kazanmıştı. Vahit Karaaslan’ın ihaleden çekilmesinin ardından Koç Holding, en iyi ikinci teklifi verdiği Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı ihalesi için 5 Şubat 2025’te sözleşme imzalamaya davet edildiğini bildirdi. Karaaslan’ın, ihaleden çekilme kararına ilişkin “Sebebini açıklayamam. İçinden çıkamayacağım bir neden yüzünden almıyorum, vazgeçtim” yorumu ise dikkat çekti. (Kaynak: https://haber.sol.org.tr/haber/karaarslan-vazgecti-kalamis-yat-limani-koca-veriliyor-396960)
Fenerbahçe-Kalamış Dayanışması’nın Açıklaması: (…) İhaleyi kimin aldığından bağımsız olarak; Kalamış’ın huzurunu bozacak, tarihsel ve ekolojik yapısını yok edecek (…) rant yaratmaktan başka amacı olmayan hiçbir projeyi kabul etmeyeceğiz! (X, 25/12/2024)(https://x.com/fbkalamisday/status/1871871129201328455)
13 yıla yayılan özelleştirme girişiminde beşinci ihale düzenlendi. Daha önce Koç Holding’in elinden alınan ihalede bu kez en yüksek teklifi, topladığı Hazine arazileriyle dikkat çeken bir müteahhit verdi. Limanın 40 yıl süreyle “işletme hakkının verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda toplanıldı. İhaleye altı şirket ve bir müteahhit katıldı… Konuyla ilgili ulusal basında yer alan haberler aşağıda güncellenerek paylaşılmaktadır.
Gerçek Fenerbahçeli’lerin üzülmesine hiç gerek yok… Ama tabiî, bugün (2 Nisan 2025) çoğunluğu statta bulunan, 1-2’lik yenilgiye tanık olan ve Haziran 2024 kongresinde Ali Koç’a oy veren 16.900 küsur stajyer Koç Spor’lu derinden üzülerek hakikati görmeli artık… Olan biten şey şu: Ali Koç’un ve taifesinin hayalindeki ‘endüstriyel futbol hamlesi’ bugün bir kupa daha kaybetti. Defalarca dile getirdiğimiz “çürük kaya” teorisine bir çentik daha atıldı… Bütün hikâye budur!
Üzülmeyin, yakında Fenerbahçe efsanesinin ruhu Koç Spor’dan kurtulacak ve yeniden -küllerinden- doğacak! Kimse kusura bakmasın: Ali Koç ve taifesinin başarısızlığı zirveden zirveye koşuyor: Mevcut rezalet “Ağrı Dağı” gibi apaçık ortada… Delfi kâhini olmaya gerek yok.
Fenerbahçe ve Kadıköy’e tebelleş olmuş rant zümresi, etrafındaki açgözlü lümpenleri (sınıf bilincinden yoksun kitleleri) ve mutat neoliberal solcuları kandırıyor; şeytanın bile aklına gelmeyecek RASCLS ve benzeri sinsi yöntemler uygulayarak kendi safına çekiyor ve kullanıyor. Sonra da kendi yarattığı bu hegemonik alanda 10, 20, 30, 40, 50 yıl at koşturuyor… Bundan önceki 26 yılda olan ve bundan sonraki 40 yılda da devam edecek vizyon budur. Kadıköy’de sol kültürün düşüşündeki mesele bu kadar basit ve açıktır! Nokta.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün efsanevi formasını hakkıyla taşımış futbolculara dair en ilginç tarihsel yazılar, efemeralar, buluntular ve araştırmalar Fenerbahçe Tarihi adlı web sitesinde yer alıyor…
Büyükamcam Yaşar Yalçınpınar‘ın (d. 1914- ö. 1998) forma giydiği maçları, skorları, attığı golleri, maçlara dair gazete kupürlerini, yorumları ve özellikle de Galatasaray’a karşı oynadığı maçlardaki başarılarını içeren kapsamlı bir inceleme yazısı yayımlandı. Futbol tarihimiz -ve aslında, FB-GS ezelî mücadelesi- için önem taşıyan 22 Mayıs 2020 tarihli bu incelemenin tam metnini aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz:
(…) 6 Haziran 1937 tarihinde Fenerbahçe Spor Kulübü, Kadıköy’de 29. kuruluş yıldönümünü kutluyordu. Sporcuların resmî geçidinden sonra, ilk olarak Fenerbahçe-Güneş tekaütleri maçı oynandı, sonra da Fenerbahçe birinci takımı Rapid Wien ile karşılaştı… Aynı saatlerde İstanbul’un Avrupa yakasında Taksim Stadı’nda ise Ankaragücü, Galatasaray ile maç yapıyordu. Yaşar Yalçınpınar’ın hat-trick yaptığı bu müsabaka için mikrofonlarımız Akşam gazetesinde…
Bu hafta millî kümenin yegane maçı olan Galatasaray-Ankaragücü karşılaşması dün iki-üç bin seyirci önünde Taksim Stadı’nda oynandı.
Galatasaray takımı şöyle idi: Sacid, Reşat, Lütfi, Ekrem, Hayrullah, Suavi, Necdet, Eşfak, Süleyman, Haşim, Bülent
Ankaragücü de en kuvvetli şeklini muhafaza ediyordu.
Dördüncü dakikada Ankaragücü sol açığı Hamdi’nin şandellediği topu karşılamak üzere çıkan Sacid, Galatasaray kalesini boş bıraktı ve top Güc’ün en tehlikeli muhacimi Yaşar’a geçince Lütfi de boş kaleye geçti. Yaşar topu kaleye gönderdi ve Lütfi eliyle tutmak mecburiyetinde kaldı. Bu suretle penaltıdan Ankaragücü ilk dakikalarda birinci golünü (Şükrü) yaptı.
Bu devrede maç hemen hemen mütevazin oldu, fakat Galatasaray muhacimleri hayli beceriksizlikler yaparak mühim fırsatlar kaçırdılar. O kadar ki kırk dördüncü dakikada Ankaragücü aleyhine verilen penaltıyı bile gole çeviremediler. Devre 1-0 Ankaralılar lehine bitti.
İkinci devre başında Güçlüler, Galatasaray’ın üstünlüğünü bertaraf etmeye muvaffak oldular. Galatasaray kalesinin üst üste tehlikeli ziyaretlerine maruz kaldığı görülüyordu. Nitekim Yaşar 17. ve 18. dakikalarda birbiri arkasına iki gol çıkararak takımını 3-0 galip vaziyete çıkardı.
Galatasaraylıların artık muhakkak bir mağlubiyeti kabul edecekleri tahmin edilirken sarı kırmızılılar yeniden hücuma geçtiler ve 20. ve 21. dakikalarda iki gol çıkardılar.
Maç en heyecanlı safhasına girmişti. Galatasaraylılar bir gol daha çıkararak beraberliği kurtarmak için çabalıyorlardı. Muhakkak bir galibiyeti tehlikeye düşüren Güçlüler de yeniden bir sayı çıkarmak için uğraşıyorlardı. Güçlüler bu mücadeleden galip çıktılar. Yaşar, 31. dakikada bir gol daha atarak kati şeklini verdi ve Güçlüler sahadan 4-2 Galip çıktılar. (…)
(…) Altıncı dakikada Ali Rıza topu uzaktan Galatasaray kalesine doğru ortaladı. Lütfi kale önüne düşen topu güzel bir degajmanla uzaklaştırdı. Top santraya doğru ilerlemiş olan Yaşar’ın önüne düştü. Yaşar’ın da Galatasaray kalesine kadar inen uzun bir şandelini görüyoruz. Osman kaleden çıkarak bu şandeli yumrukla uzaklaştırdı. Akını gayet iyi bir şekilde takip eden Mehmet Reşat topu havadan kalenin önüne doğru vurdu. Santrfor Yaşar yakaladığı topu yerden Galatasaray kalesine gönderdi. Lütfi ile Osman aynı zamanda plonjon yaptılar. Lütfi’nin hareketi kaleciyi şaşırttığı için Osman topu tutamadı. Yaşar’ın ikinci bir sol şutu yerden ağları buldu. (…)
Öncelikle, tüm başarısızlıklarımızı “Yazıklar olsun!” diyerek içten duygularla kutluyorum! Kongrede Aziz Yıldırım’a oy vereceğim…
Çünkü; bir grup şirketi gibi şımarık beyaz yaka kafasıyla yönetilmeyen, twittercılık-medyacılık-pazarlamacılık-iletişimcilik oynamayan, tüm siyasi odaklar tarafından yıkılması gereken bir ideolojik hedef olarak görülmeyen, patron localarındaki üç beş sanayici ile üç beş rantçının yanlış kararlarıyla finansal şamar oğlanına dönmemiş, federasyonun/hakemlerin kolayca haksızlık uygulayabileceği bir çürük kaya veya kâğıt-kürekten ibaret bir merci gibi eylemsizlik çıkmazına girmeyen, tarihe geçecek derecede uzun soluklu başarısızlıkların/hüsranların timsali haline gelmemiş… gerçek bir Fenerbahçe’ye ihtiyacımız var çünkü… Küllerinden doğacak bu yeni Fenerbahçe’ye de ancak yalın gerçekler‘i görerek ulaşabiliriz. Kimse kusura bakmasın: Dost acı söyler!
Sn. Ali Koç, sizi Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Başkanlığına bizler getirdik ve inşallah bizler göndereceğiz…
Yalçınpınar ailesinin en çalışkan, en fedakar ferdiydi Fethi Yalçınpınar… Köklerimiz hâlâ onun sayesinde güçlüdür. 1913 yılında Kadıköy Yeldeğirmeni’nde doğup büyümüştür. Sonradan (1943 yılında) Erenköy’de (fırın sokak ile ethem efendi caddesinin kesiştiği noktada) marangoz dükkânı açarak yaşamına Erenköy’de ailesiyle birlikte devam etmiştir. Suzan Yalçınpınar’ın eşi, Vedat Yalçınpınar ile Ümran Yalçınpınar (evlilik sonrası soyadıyla Ümran Yaman’ın) babasıdır. Zafer Yalçınpınar ile Zeynep Yaman Koyuncu’nun dedesidir. (Kaan Koyuncu’nun ise büyük dedesidir.)
Yaşar, Eleni, Suzan ve Fethi Yalçınpınar
Fethi Yalçınpınar Fenerbahçe Spor Kulübü’nün üyesiydi ve özel neferlerindendi. Komşusu olduğu Fenerbahçeli futbolcular Lebib Elmas ile Zeynel Üner’in (Zogo Zeynel) mahalleden (Kuşdili-Yeldeğirmeni/Paris Mahallesi) yakın arkadaşıydı ve santrfor Yaşar Yalçınpınar‘ın da öz kardeşiydi. Ayrıca birçok kez Ortadoğu ve Balkan Güreş Müsabakaları’nda milli takımın kafile liderliğini yapmıştır.
Erenköy’deki marangoz dükkânının tabelası ve marangozhane aletleri Koç Müzesi’nde sergileniyor…
Zafer Yalçınpınar, Temmuz 2024
Fethi YalçınpınarKoç Müzesi Teşekkür MektubuFethi Yalçınpınar’ın KartvizitiYaşar ve Fethi Yalçınpınar
7 Aralık 2024 tarihindeki 1-0’lık Beşiktaş mağlubiyetinden sonra aşağıdaki istatistik şöyle revize oldu: 33 Derbi, 14 mağlubiyet, 13 beraberlik, 6 galibiyet… Yazıklar olsun!
Kampanya Metni: Ben bir Fenerbahçe Spor Kulübü taraftarıyım. Başkan Ali Koç’un liderliği altında kulübümüz, istikrarlı bir başarı elde edemedi. İstediğimiz şampiyonluk gelmedi, kulübün mali durumu kötüleşti ve sportif başarılar eksik kaldı. Fenerbahçe’nin gücü, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada bilinir. Ancak, bu gücü koruyabilmek ve daha ileriye götürebilmek için doğru liderliğe ihtiyacımız var. Başkan Ali Koç ile kulübün bu durumun üstesinden gelemeyeceğini düşünüyorum. Yönetimde bir değişiklik yapılmasının zamanı geldi. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sn. Ali Koç’un istifasını talep ediyoruz. Bu istifa, kulübün taze bir başlangıç yapmasına ve tekrar eski başarılarına kavuşmasına yardımcı olabilir. Sesimizi duyurabilmek ve kulübümüze gereken desteği verebilmek için sizlerden destek istiyoruz. Bu dilekçeyi imzalayarak, Fenerbahçe’nin daha parlak bir geleceğe sahip olmasına yardımcı olabilirsiniz.
Galatasaray derbisi sonrası çağrı yapan Fenerbahçe taraftarları, Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’nda Ali Koç’un istifasını talep ettikleri yüksek katılımlı bir protesto düzenledi. Protestoda Ali Koç ve Acun Ilıcalı’nın fotoğraflarının olduğu “Size muhtaç değiliz” afişleri, stadyum çevresindeki duvarlara yapıştırıldı.
Yürüyüş için toplanan Fenerbahçeliler, stada yürümek istedi. Bu yürüyüşe polis izin vermedi. Protestoya katılan taraftarlardan Aras Yazıcı, “Bu aslında sadece Ali Koç’a değil yaşadığımız son 10 seneye, son 6 seneye karşı bir ayaklanma. Çünkü Fenerbahçe taraftarı uzun süredir bekledi, Fenerbahçe taraftarı uzun süredir sabretti ama artık yeter. Ali Koç’la bu iş yürümeyecek belli oldu.” dedi. (Haberin tam metni için: https://www.gercekgundem.com/guncel/fenerbahceliler-sokakta-ali-kocun-istifasini-istediler-acun-ilicali-detayi-dikkat-cekti-487654)